SSS
SSS
-
Çevirmenlerle olan iş prensiplerimiz
Çevirmenlerimizle iş birliğimizin sürekli hale gelebilmesi müşteri memnuniyetinin devamına, çeviri kalitesine ve profesyonel bir çalışma anlayışı ile iş disiplinine bağlıdır. Bu noktada önemli hususlar şunlardır:
- İş ahlakına ve profesyonelliğe uygun davranılması.
- Kurumumuzdan bir proje alındıktan sonra başka bir müşteriden gelen ve bizim projemizin teslimini aksatabilecek hacimdeki bir projeye geçiş yapılmaması .
- Çeviriyi tamamlamayı engelleyen zorunlu halleri zamanında bildirerek çözüm bulmamıza yardımcı olunması.
- Kurumumuzdan aldığınız çevirilerin başkalarına yaptırılmaması
- Yeni bir çeviri için iletişime geçtiğimizde, elinizde hâlihazırda devam eden bir iş varsa bunun belirtilmesi ve gönderdiğimiz çeviriye hangi tarihte başlanabileceğinin net olarak bildirilmesi.
- Ulaşılabilir olunması, herhangi bir nedenden dolayı çeviri yapılamıyorsa ve/veya çevirinin tesliminde gecikme olma ihtimali ortaya çıkmışsa iletişim kurmaktan kaçınılmaması, telefonların/e-postaların veya duruma göre diğer iletişim platformlarının (Skype vb.) sürekli kontrol edilmesi.
- Kurumumuz ile başka bir müşteriden eş zamanlı olarak çeviri teklifi alındığında, teklifimiz kabul edilemeyecekse bu durumun zaman geçirmeksizin telefonla bildirilmesi.
- Üstlenilen işin zamanında ve kaliteli biçimde teslim edilmesi; bu hususta prensip sahibi olunması ve bundan taviz verilmemesi.
Yukarıdaki konularda titiz davranılması, hem sizin hem de bizim zor durumda kalmamamız açısından son derece önemlidir. Özellikle bazı projelerin teslimi saat bazında olabileceği ve teslim süresi uzatılamayacağı için bu konuda hassasiyet göstermenizi önemle rica ediyoruz.
Bunun yanı sıra çeviri kalitesi yönünden de çevirmenlerimizden birtakım beklentilerimiz bulunmaktadır. Bu beklentilerimizi detaylı olarak şu şekilde sıralayabiliriz:
- Teslim edilen çevirinin doğru ve eksiksiz olduğundan emin olunması
- Öncelikle çevrilecek cümlelerde verilmek istenen anlamın net bir şekilde belirlenmesi, cümle tam olarak anlaşıldıktan sonra uygun çevirinin yapılması
- Kaynak cümlenin anlatım bozukluğu veya belirsizlik içermesi durumunda müşteriye danışmak üzere bizimle iletişim kurulması
- Çeviri tamamlandıktan sonra yazım denetiminin mutlaka yapılması ve gereksiz boşlukların silinmesi
- Çevirilerde terminolojiye uygun terimlerin araştırılması ve varsa müşterinin tercih ettiği terimlerin kullanılması
- Çalışma kapsamında yeterli araştırmanın (literatür taraması vb.) yapılması
- Dil bilgisi kurallarının doğru şekilde kullanılması
- Noktalama işaretlerinin doğru şekilde kullanılması
- Çeviri sırasında bilgisayar destekli herhangi bir çeviri aracı (Trados vb.) kullanılıyorsa kullanılan çeviri aracında karşılaşılan teknik veya kullanıma yönelik herhangi bir sorunun zaman geçirmeksizin proje yöneticilerine bildirilmesi, gerekirse telefon edilerek durumun açıklanması (çeviri aracını ilk kez kullanıyorsanız veya kullanılan araca yeteri kadar aşina değilseniz karşılaştığınız sorunları lütfen kendiniz çözmeye çalışmayın)
- Herhangi bir çeviri aracı kullanıldığında gönderilen kaynak dosyanın mutlaka kontrol edilmesi ve çevirinin buna göre yapılması, metinde çeviri aracından kaynaklanan ciddi metin kaymaları vb. bozukluklar mevcutsa bu durumun zaman geçirmeksizin proje yöneticilerine bildirilmesi
- Çeviri aracı kullanılması durumunda metinde bütünlük sağlamak için çevirinin teslim edilecek dosya formatında (gerekiyorsa çıktı dosya alınarak) kontrol edilmesi ve çeviri belleklerinin güncellendiğinden emin olunması
- Çalışmanın son okumasının mutlaka yapılması
- Google Translate uygulamasının sadece terminoloji desteği almak amacıyla kullanılması, bunun dışında bir amaçla kesinlikle kullanılmaması
- Kişisel çalışma alanlarına uygun bulunmayan çevirilerin kabul edilmemesi
Bununla birlikte, yaşadığımız birtakım olumsuzluklardan yola çıkarak benzer durumların önüne geçebilmek adına çalışma teslim süreleri, çeviri kalitesi ve Google Translate uygulaması ile ilgili birtakım kurumsal prosedürlerimiz bulunmaktadır. Bunlarla ilgili detayları aşağıda bulabilirsiniz.
1. Geç Teslimler
Atanan çalışmaların teslim tarihlerinde herhangi bir gecikme öngörülmesi halinde bu durumun, aşağıda karakter sayısı ile paralel olarak belirtilen minimum süreler öncesinde bildirilmesi gerekmektedir.
20.000 karaktere kadar: en az 24 saat öncesinde bilgilendirme
20.000-40.0000 karakter: en az 48 saat öncesinde bilgilendirme
40.000-60.000 karakter: en az 72 saat öncesinde bilgilendirme
60.000 karakter üzeri: en az 96 saat öncesinde bilgilendirme
Teslimlerin, yukarıda belirtilen haber verme sürelerine yönelik bildirimlere uyulmaksızın ya da hiç haber verilmeksizin geciktirilmesi durumunda 12 saate kadar olan gecikmeler için %5, 24 saate kadar olan gecikmeler içinse %10 oranında ücret kesintisi yapılacaktır. 24 saati geçen gecikmelerde ilgili çalışma iptal edilecektir.
Haberli gecikmelerde ilgili çalışma için sadece 1 kere süre uzatımı yapılacaktır. Öngörülemeyen çok özel durumlarda ise mümkün olan en kısa zamanda ilgili proje yöneticisiyle iletişime geçilmesi gerekmektedir.
Ayrıca proje yöneticileri tarafından gönderilen çeviri talebi e-postalarına yanıt olarak teslim süreleri belirtilirken net tarih ve saat verilerek bilgilendirme yapılması ve çeviriye aynı gün başlanamayacaksa ne zaman başlanabileceğine dair bilgi verilmesi zorunludur.
2. Çeviri Kalitesi
Teslim edilen çevirilerin, kalite beklentilerimize ilişkin olarak çeviri kriterlerimizi karşılamaması ya da müşterimizden somut örnekler ve haklı gerekçelerle eleştiri alan ve çevirmenden kaynaklandığı tespit edilen sorunların mevcut olması durumunda ilgili çevirmenden çalışmayı yeniden ele alması talep edilecektir. Bunun yanı sıra yapılacak ilk ödemeden sorunlu çalışmanın tutarının %10’u oranında kesinti yapılacaktır. Yıl içerisinde çevirisi 3 kere haklı gerekçeler ve somut örneklerle olumsuz eleştiri alan çevirmenlerimiz iş birliği kapsamında daha az tercih edilecektir.
3. Google Translate
Terminoloji araştırması dışında Google Translate uygulaması kullanılarak ya da Google Translate çevirisi üzerinde revizyon uygulanarak yapılan çeviriler hiçbir koşulda kabul edilmeyecek ve ilgili çevirmenle ilişik kesilecektir.
-
Gelecekte makine çevirisi, insanların yerini alır mı? Yazılımlar ne durumda?
Kurumsal şirketlerin ve kamu kurumlarının büyük çaplı ve sürekli projeleri, hali hazırda veri tabanı mantığıyla çalışan BDÇ (Bilgisayar destekli çeviri) araçları sayesinde, kısa sürede yapılabilmektedir. Ancak, makine çevirisinin de sınırları vardır. Açık kaynaklı arama motorları, çevrimiçi sözlükler ve diğer sayfalar, sektörel olarak belli bir terminoloji ihtiyacını ve beklentisini tam olarak karşılayabilmekten henüz yoksunlar, ancak kendilerini sürekli geliştirmekte oldukları da kaçınılmaz bir gerçek. Standart süreçleri ve işleri makinelerle yönetmek nispeten kolay görünebilir ama bazı alanlarda insan emeği, el emeği halen ön planda gibi görünüyor.
-
Uzmanlaşmak mı yoksa genel tercümanlık mı daha makbul?
Bir dil veya bir konu alanında uzmanlaşmak, iş yoğunluğuna göre karar verilecek bir konudur. Ender bir dilde çevirmen olmak, rakipsiz çalışma imkanı ve yüksek birim ücret vaat etse de, yılda sadece birkaç kez geleceği için, doğru bir seçim olmayabilir. Diğer yandan, konu yaygın da olsa, o konuda uzmanlaşmak ve fark yaratmak, katma değer sağlayabileceği gibi, tercih edilme sebebi haline de gelebilir. Örneğin tekstil makinalarının kurulumunda görev yapmış ve bu sektördeki ilgili belgelerin yazılı çevirisinde görev almış bir çevirmen, bundan sonra tekstil sektörü tarafından aranan çevirmen olacak ve daha yüksek bir ücret teklif ve talep edebilecektir.
Genel çevirmenler ise, seçici değildirler, branşlaşmış çevirmenlerle kıyaslandıklarında daha esnek olup, belli bir hazırlık yaparak, gelen birçok işin üstesinden gelebilmektedirler. Süreklilikten beslenirler ve sürümden kazanırlar. Genel kültürlerini geliştirirler ve birçok sektörle temas etme şansına erişirlerse, çok tecrübeli çevirmenler olabilirler.
-
Sektördeki STK’lar kimlerdir?
Çeviri sektöründe, çevirmenleri ve çeviri bürolarını temsil etmeye çalışan birçok dernek ve federasyon olmasına rağmen, bunlar kendi aralarında birleşemediği ve birçok konuda anlaşmazlık içinde oldukları için, sektörde maalesef tam bir kaos ortamı söz konusudur. Bu kuruluşlar, mesleğin standartlarını, çerçevesini, sorumluluklarını ve denetimi belirleme konusunda, devletin çeviriyle ilgili farklı kurum ve kuruluşlarıyla, ayrı ayrı kanallardan görüşmeler yapmaktadırlar. Bu çabalar, ciddi ve bütünsel bir yaklaşımdan yoksun olduğundan, mesleki örgütlenme ve kamu tarafından tanınma süreçleri yavaş ilerlemektedir.
Türkiye'de şuan Ankaçed, Udiçed, Marçeder, Gaçed ve Egeçeder dernekleri vardır.
-
Mahkeme ve noter çevirmenliği, bilirkişilik nasıl olur?
Noter çevirmeni olmak için, çevirmen ihtiyacı olan herhangi bir noterde, dil yetkinliğini belgelerle ispat edip, bizzat yemin etmek gerekmektedir. Adli çevirmenlikte ise, çevirmenler, yine ilgili belgelerle, adliyenin her yıl açtığı ve güncellediği adli bilirkişi ve/veya adli çevirmen portföyünde/listesinde yer alırlar.
-
Çevirinin hedef kitlesi kimler ve hangi kurumlardır?
Kimler çeviri yaptırır? Yabancılarla veya yurt dışı bağlantılı çalışan tüm özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar, işlerinin belli süreçlerinde yazılı ve/veya sözlü çeviri ihtiyacı duyarlar ve çeviri piyasasından bu hizmetleri alırlar. Avrupa Birliği’ne tam adaylık başvurusu bulunan ülkemiz, AB ile üyelik öncesi projeler yürütmekte, standartlarını ve idari süreçlerini AB ile uyumlu ve eşgüdümlü hale getirmek için gerek kamu kurumları, gerek STK’lar, gerekse özel sektör nezdinde çalışmalar yürütmektedir. Bununla beraber, ülkemizin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve çok uluslu örgütler de mevcut olup, bu bağlamda da bürokratlarımız ve yetkililerimiz, yabancı mevkidaş ve meslektaşlarıyla kendi alanlarında projeler ve süreçler yürütülmektedirler. Bu kapsamda, her Bakanlık, yabancı proje ortaklarıyla veya paydaşlarıyla düzenli olarak bir araya gelmekte, hizmete özel veya kamuoyunun dikkatine sunulmak üzere, durum tespit ve ilerleme raporları yayınlamakta, bu raporlar ve belgeler de, farklı dillere çevrilmektedir. Bunun yanında, toplantılarda, müzakerelerde, önemli sunumların yapıldığı tören ve çeşitli vesilelerde, ardıl veya simultane tercümanlar talep edilmekte ve bunlara görev verilmektedir.
Çeviri hizmeti alan bir diğer hedef grup ise özel sektördür. Şirketler, dünyaya açılıp, ticari bağlantılar yaptıkça, kendi üretimlerine Pazar ve alıcı buldukça, yeni ortaklar buldukça, bir araya gelip, yapılacak işleri ve süreçleri netleştirmek ve kayıt altına almaktadırlar. Bunu yaparken ortak bir dil belirlenir ve sözleşmeler bu dilde hazırlanır. İş akışları ve süreçleri yerli yabancı, tüm paydaşların ve ortakların anlayabileceği şekilde hazırlanır. Bu esnada da yazılı/sözlü çevirmenler görev alırlar. Pazarlıklar, fabrika ve saha ziyaretleri, ortak gezi ve tetkikler, görev tanımları, iş akışları ve tüm süreçler, çevirmenlerin de görev aldığı ortamlarda belirlenir, karşılıklı mutabakat sağlanır ve uygulanır.
Adliyeler ve noterler de çeviri hizmetlerinin kullanıldığı merciler arasında yer alırlar. Adliyeler ve noterler, yabancı ülke vatandaşlarının (mü)dahil olduğu davalarda çevirmen kullanmak zorunda olup, yasa gereği bu yabancıların, haklarında konuşulanlar ve yazılanlar hakkında çevirmen tarafından bilgilendirilmesini isterler.
-
Çeviri projesi nasıl işliyor?
Müşteri, çevrilmesi gereken metnin çıktısını bizzat çeviri bürosuna getirir veya elektronik ortamda büroya aktarır. Çeviri bürosundan teklif alır, iki taraf için de makul olan bir teslim tarihi ve ücret belirlenir. İş alındıktan sonra, içerik ofiste veya serbest çalışan çevirmenlerce çevrilir, gerekirse kontrolü yapılır ve müşteriye teslim edilir, hak ediş yapılır. Ödeme konusunda, çeviri firmasıyla müşteri arasındaki güven ve süreklilik ilişkisi doğrultusunda, peşin, yarısı ön ödeme olarak, tamamen açık hesap veya belli bir vadeyle çalışılır. İşin gizliliği veya mahremiyeti söz konusuysa, örneğin patent veya bir buluş çevrilecekse, taraflar arasında bir gizlilik sözleşmesi veya karşılıklı yükümlülüklerin yer aldığı iş sözleşmesi imzalanır. Taraflar, bu şartlara riayet etmezlerse, doğacak zararları karşılamakla yükümlü olacaklarını taahhüt ve kabul ederler.
-
Serbest çevirmenlik mi, büro açmak mı?
Serbest çevirmen, kapasitesine göre, kendi çapında iş alır ve yaptığı çeviriyi teslim eder. Kazancı da bu doğrultudadır. Kimse kendisinden, yapabileceğinden fazla iş bekleyemez. Bir firma bünyesinde belli saatlerde bulunma mecburiyeti yoktur. Ancak, başarılı çevirmene düzenli olarak yapabileceğinden fazla iş geldiğinde, bunu güvendiği çevirmenlere paylaştırabilir ve bir nevi proje yöneticiliği yapabilir. Bunun sürekli olarak başarıyla yapılması sonucunda, çevirmen, bir büro açarak, gerek hali hazırda mevcut kendi çevresinden iş alabileceği gibi, gerekse pazarlama faaliyetlerinde bulunarak, piyasadan da yeni işler alabilir, kamu kurumlarının büyük çaplı çeviri ihalelerine veya kurumsal, çok uluslu şirketlerin toplu veya sürekli işlerine talip olabilir. Büro açmak, belli sabit masrafları beraberinde getirir, dolayısıyla sürekli işin olmadığı dönemlerde, maddi birikim ve dayanıklılık gerektirir. Çeviri işleri siyasi konjonktürle de doğrudan ilişkilidir. Siyasi ortam gergin olduğunda, dış politikada restleşmeler olduğunda, yabancı yatırımcılar ve ziyaretçilerin yoğunluğunda doğrudan bir azalma görülür. Bu kriz dönemlerinde, firmalar da piyasanın geri kalan kısımları, yani reel sektör gibi, dar boğazlardan geçerler ve batma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler. Piyasadaki canlanma ve yoğunluk, çeviri piyasasına da olumlu bir şekilde yansır. Şirketler arasında sözleşmeler yapılır, bunların çevirisinin yapılması gerekir.
-
Mesleki yeterlilik nedir? Liyakat nasıl sağlanır?
Yeni mezun olmuş bir çevirmen, işe nereden başlamalıdır? Hiçbir çeviri firması veya çevirmenlik hizmeti veya personeli alacak kurum veya kuruluş, deneyimsiz çevirmenle çalışmak istemez. Ancak, çevirmenin de bir yerden mesleğe başlaması gerekmektedir. Eğitim esnasında, zorunlu stajlar veya münferit iş denemeleri ne kadar faydalı olmuştur bilinmez, ama genç çevirmenler, genellikle piyasanın okuldan çok farklı olduğunu, kendilerini adeta "sudan çıkmış balık” gibi gördüklerini ifade etmektedirler. Çeviri firmaları, bir çevirmeni işe almadan önce, onlarla yazılı ve sözlü mülakatlar yaparlar, adaylardan belli çevirileri yapmalarını beklerler. Bunu yapabileceklerini ispatlayan çevirmenler, kadrolu veya serbest çevirmen olarak görev almaya hak kazanırlar. Çevirmen tarafından bakıldığında ise, kendini iyi yetiştirdiğini ve artık piyasada ücret karşılığı iş yapabilecek yetkinliğe ulaştığını düşünen çevirmenin, kendini mümkün olduğu kadar çok firmaya veya kuruma tanıtması ve beğendirmesi gerekmektedir. Çevirmen, akademik unvana sahip olsa dahi, piyasaya çıktığı zaman hala çevirmen adayıdır. Kendini henüz hazır hissetmiyorsa, ücretsiz veya düşük ücretle staj mahiyetinde çalışmalar yapmaya, kendini denemeye ve geliştirmeye devam etmelidir. Ne zaman hizmetlerini belirli bir ücret karşılığında pazarlayabiliyorsa ve alıcı bulabiliyorsa, o zaman çevirmenlik sıfatını tam anlamıyla hak etmiş sayılır. Çevirmen, bazen de kamu kuruluşlarının açtığı çevirmenlik sınavlarına girerek, bu sınav sonuçlarına göre, kurumun yazılı ve/veya sözlü çevirmenlik veya dış ilişkiler bölümlerinde görev almaya hak kazanabilir.
-
Serbest çevirmen ve kadrolu çevirmen arasındaki fark nedir?
Kadrolu, yani bir şirkette veya kurumda sigortalı olarak çalışan çevirmen, genellikle yazılı çevirmendir ve gün içinde, münferit veya topluca gelen çeviri işlerini yaparlar. Bunlar, sabit maaşla çalışabildikleri gibi, performansa dayalı bir ücretlendirme sistemiyle de çalışabilirler. Diğer yandan, serbest çevirmenler, hiçbir firma, kurum ve kuruluşa bağlı olmaksızın, "freelance” diye tabir edilen, serbest olarak çalışan çevirmenlerdir. Bunlar, işlerini anlaşmalı oldukları ofislerden elektronik ortamda alırlar, çeviriyi yine aynı yolla teslim ederler ve ücretlerini hak ederler. Serbest çevirmenler, evde, cafede, yazlıkta, otel lobisinde, seyahatte, bir kütüphanede veya internet bağlantısı olan her yerde çalışabilirler. İnternet ortamında, çevirileri gönderip almanın yanında, çevrimiçi sözlüklerden, akademik makalelerden, uzman videolarından ve başarılı bir çeviri yapmak için gerekli gördükleri tüm açık kaynaklardan faydalanırlar. Günlük çeviri kapasitelerini ve tarifelerini kendileri belirlerler veya çeviri firmalarının sunduğu tarifeleri kabul ederek çalışırlar. Çeviri firmalarında, çevirini yanı sıra işin diğer boyutlarıyla uğraşan çalışanlar da olur. Son okuyucular veya editörler, kalite kontrolden sorumludur ve çevirmenin gözden kaçırdığı noktaları düzeltirler. Proje yöneticileri, müşteri ile çevirmen arasında köprü görevi görürler ve işin sağlıklı ve zamanında teslim edilmesini sağlarlar. Bunlar, çeviri firmasının bünyesinde bulunmayan, serbest tercümanlarla da iletişimi sağlayarak, işleri paylaştırır ve nihayetinde müşteriye teslimatını yaparlar.
-
Kimler çevirmenlik yapar? Yapmalıdır?
Ülkemizde yabancı dil bilen veya bildiğini iddia eden, yerli ve yabancı herkes, düzenleyici ve denetleyici bir merci olmadığı için, rahatlıkla çevirmenlik yapabilmektedir. Bunun avantajları olduğu kadar, sakıncaları da vardır. Akademik olarak, çevirmenler, üniversitelerin mütercim-tercümanlık, örneğin İngiliz, Alman, Fransız dili ve edebiyatı ve filoloji fakültelerinden mezun olarak tercümanlık mesleğine atılırlar, ancak bu mezunların neredeyse dörtte biri farklı sebeplerden dolayı çevirmenlik mesleğini tercih ederler. Öte yandan, bir konunun uzmanı, örneğin bir hukukçu/avukat, yabancı dil biliyorsa, kendini iyi yetiştirmişse, akademik araştırmalarını, mesleki birikimini ve tecrübesini de işin içine katarak, çok iyi çeviri yapabilir. Bunun için bir engel yoktur. Çeviri sektörü içinde, mektepli-alaylı tartışması, alevli bir şekilde süregelmektedir. Yukarıda belirttiğim fakültelerin mezunları, çeviri tekniği konusunda eğitim almamış kişilerin, bu mesleği icra etmemeleri gerektiğini iddia ederken, alaylı, yani piyasada faaliyet gösteren ve farklı branşlara mensup, uzman çevirmenler, fakültelerin asla kendilerindeki mesleki deneyim ve birikimi bir çevirmene aşılayamayacağını iddia ederek, kendilerini savunmaktadırlar. İşin ehli olmayanların sektöre zarar verdiği tartışılmaz, ancak işini iyi yapanların da mezuniyetlerine bakıp, karar vermek de bir o kadar yanlış bir yaklaşımdır.
-
Çeviri tipleri nelerdir?
Çeviri, yazılı ve sözlü çeviri olarak ikiye ayrılır. Yazılı çeviri, metinlerin başka bir dilde yazılmasıyken, sözlü çeviri, konuşulanların farklı dillerde konuşularak aktarılması işidir. Yazılı tercüme, kendi içinde, hukuk, tıp, edebi (kitap, şiir, vs.), teknik, reklam, patent, resmi belge, makale, tez, vs. gibi ana ve alt başlıklara ayrılır. Her sektörün kendine has ve yerleşik bir terminolojisi bulunur. İyi çeviri, bu sektörel terminolojiye sadık kalınarak yapılan, sektörün paydaşları tarafından yadırganmayan çeviridir.
Sözlü çeviride ise; ardıl ve simultane olarak ikiye ayrılır. Ardıl çeviride, konuşmacı ile çevirmen aynı ortamda bulunurlar, sırayla konuşurlar. Simultane çeviride (eşzamanlı), tercüman ses yalıtımlı bir kabinden, sahnedeki konuşmacının söylediklerini eş zamanlı olarak çevirir, konuklar kulaklıklardan tercümanın çevirisini dinlerler. Sözlü çevirmenlik de yine duruma ve ihtiyaca göre çeşitli şekillerde icra edilmektedir. Örneğin bir fabrikada, makine kurulumu esnasında, bir kamu kuruluşunda uzun vadeli bir sosyal projede, şantiyede, köprü inşaatında, adli tıp kurumunda, otopside, küresel bir şirketin yıllık bayi toplantısında, vs.
-
Çevirmenlik Federasyonuna Kayıtlı Tercüme Bürosu
İvogsan iştiraki Kutup Çeviri Bürosu Kalite Belgesi olan ISO 17100: 2015 Kalite Sertifikasına sahiptir. Ayrıca Firmamız Noter Yeminli Tercümanları Ankara Çevirmenlik Derneği (ANKAÇED) Üyesidir. Firmamız Noter Yeminli Tercümanları çeşitli Noterler nezdinde Yemin Tutanakları ile hizmet sunmaktadır ve Yeminli Tercüme Hizmeti sunma yetkisine sahiptirler. Acil tercüme isteklerinizi de her zaman yerine getirebiliriz. Tercümelerinizi e-posta, faks, kurye ve kargo vs yollarla teslim edebiliriz.
Evraklarınızın "Kullanım Açısından Güvenilir” tercümeye sahip olmasını istiyorsanız Projelerinizi Kutup Yeminli Tercüme Bürosuna gönderin evraklarınızın Deneyimli ve Uzman Çevirmenler tarafından Çevirisinin yapılacağından emin olun.
-
Hangi belgeleriniz yeminli çeviri onayı gerektirir?
Her tercümesi yapılması gereken belgeler yeminli çeviri onayı gerektirmez. Genellikle Doğum Belgeleri, Lise ve Üniversite Diplomaları ve Not Dökümleri gibi kişisel belgeler ve her tür hukuki belge Yeminli Tercüme gerektirir. Yeminli Tercüme genellikle Kamu Kurum ve Kuruluşlar, Üniversiteler tarafından talep edilir.
-
Yeminli Tercüme Nedir?
Türkiye’de, bir belgenin Yeminli Tercüme olarak kabul edilebilmesi için, tercümenin aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir:
-Kaynak belgenin (suret) orijinal dilde olması.
-Çevrilen belgenin hedef dilde olması.
-Tercümanın, hedef dildeki tercümenin, orijinal dildeki belgenin doğru ve eksiksiz bir tercümesi olduğu yönündeki Noter onaylı imzası
Yeminli Tercüme Talepleriniz
Belgenizin yeminli tercümesi için tarayıcı ile tarayıp bize e-posta yoluyla veya kargoyla göndermeniz Noter Tasdikli Tercüme için yeterli olacaktır. Belgenizin Yeminli Tercümesinin nasıl yapılacağını öğrenmek için bizimle 7/24 info@kutuptercume.com mail adresinden veya 0543 354 28 40 / 0850 811 67 88 numaralı telefonlardan iletişime geçebilirsiniz. En üst seviye kalite ve en uygun fiyat garantisi ile hizmet sunmaktayız.